Arktik buz evleri olarak bilinen iglular, kar ve buzun ustaca birleştirilmesiyle oluşturulan özgün yaşam alanlarıdır. Bu evlerin kökeni, Inuitler tarafından yüzyıllar önce icat edilmiş olabilir; ancak ilk iglonun tam olarak kim tarafından inşa edildiği belirsizdir. İglo terimi, Inuit dilinde “kar evi” anlamına gelir.
İlk kez, kutup ayılarının kar içinde oyuklar açarak yaşam alanları oluşturmasıyla ortaya çıkan bir fikir, insanlar tarafından dikkate alındı. İnsanlık, doğadaki bu benzersiz çözümü gözlemleyerek, hayvanların davranışlarını taklit ederek yeni bir yaşam alanı tasarladı. İglo adıyla anılan bu evler genellikle Eskimolar veya Inuitlerle ilişkilendirilse de, buz evleri aslında yalnızca Kanada’nın Merkezi Arktik bölgesinde ve Grönland’ın Thule bölgesinde yaşayan insanlar tarafından inşa edilmiştir. Bu nedenle, bu evleri daha iyi anlamak için asıl mucitleri tanımak önemlidir.
İgloların Mucidi Eskimolar Kimlerdir?
“Eskimo” terimi, Grönland, Kanada, Sibirya ve Alaska’nın Arktik bölgelerinde yaşayan ve kültürel benzerliklere sahip olan yerli halkların genel adıdır. Eskimolar, coğrafi olarak geniş bir alanı kapsayarak, dünya üzerindeki en geniş yayılıma sahip yerli halk gruplarından biridir. Bu bölgelerde yaşayan insanları tanımlarken genellikle “Eskimo” terimi kullanılsa da, özellikle Kanada ve Grönland’da, yerel halklar kendilerini genellikle “Inuit” olarak adlandırmaktadır. “Inuit” terimi, dil kökeni ve kültürel farklılıkları vurgulayarak daha spesifik bir tanımlama sunmaktadır.
Eskimolar, genel olarak iki ana gruptan oluşurlar:
Inuitler: Inuitler, Alaska’daki Iñupiat halkları, Grönland’daki Inuitler ve Kanada’da bir arada yaşayan diğer Inuit gruplarından oluşur. “Inuit” kelimesi, kendi dillerinde “halk” anlamına gelir.
Yupikler: Yupikler, doğu Siberya ve Alaska’da yaşayan bir diğer Eskimo grubudur.
Bunlara ek olarak, Inuitlerle ve Yupiklerle yakın akraba olan ve Eskimo-Aleut dil grubunu paylaşan üçüncü bir halk vardır: Aleut. Siberya’nın Chukchi halkı da Inuitler, Yupikler ve Aleutlarla yakın akrabadır.
“Eskimo” terimi, Inuitler arasında aşağılayıcı bir anlam taşıdığı için genellikle tercih edilmez. Ancak, genel bir kapsam ifade etmek amacıyla hala kullanılmaktadır. Eskimo sözcüğünün tam anlamı net olmasa da, genellikle “çiğ et yiyenler” veya “kar ayakkabısı örenler” olarak çevrilebilir.
İglular, bu halkların belirli Arktik bölgelerde yaşayanlarının kullandığı geleneksel buz ve kardan yapılmış evleridir. Günümüzde, 135.000’i geleneksel Arktik bölgelerinde yaşayan 183.000 civarında Eskimo bulunmaktadır. Bu sayı, yerel bir halk için önemli bir nüfusun bir göstergesidir. Örneğin, Kanada’da yaşayan Inuit sayısı, 1996’da 41.080 iken günümüzde 68.400’e yükselmiştir. Bu, modern dünyada kendi kültürünü sürdürebilen yerli bir halk için büyük bir başarıdır. Inuitler, hayatta kalma mücadeleleriyle birlikte, günümüzde genellikle sanat, takı yapımı, taş işçiliği ve ressamlık gibi alanlarda da faaliyet göstermektedirler.
İglo Nasıl İnşa Edilir?
İglular, genellikle sert rüzgarlar tarafından şekillendirilmiş ve buz kristalleri tarafından birbirine sıkıca kenetlenmiş kar bloklarından oluşur. Ancak, yeni düşmüş ve henüz sertleşmemiş karlar genellikle iglu yapımı için uygun değildir.
İlk adım, uygun sertlikteki karları toplamak ve bunları küçük bloklara kesmektir. Iglonun alt kısmı için bir oyuk açılır ve bu bloklar, kademeli olarak büyüyen bir biçimde küresel bir şekilde istiflenir. İglular, aslında yarı küre şeklinde değil, bir zincir eğrisi olarak adlandırılan bir eğri şeklinde inşa edilir. Bu, iglonun dayanıklılığını artırarak yükü eşit bir şekilde dağıtmasına olanak tanır.
İglonun dış duvarları örülürken, üst kısımda hava ve ışık girişi için bir ventilasyon açıklığı, dışarıyı görmek için bir pencere ve giriş-çıkışı sağlamak için bir kapı tüneli de açılabilir. Alt kısım genellikle düz değil, birkaç basamaktan oluşur; bu, ısınan havanın yükselmesi nedeniyle üst kısımların daha sıcak olmasını dikkate alır. Böylece yatak alanı, üst kısımlara daha yakın bir konumda olabilir.
İgloların boyutları kişiye özel küçük yapılarından, birkaç kişilik grupların sığabileceği büyüklükte olanlara kadar değişebilir. Ayrıca, iglular farklı amaçlar için de kullanılabilir; örneğin, ev olarak kullanılan iglulara ek olarak, mezarlık gibi farklı amaçlar için özel iglolar da inşa edilebilir.
Buzdan Bir İglonun İçi Nasıl Sıcak Olabilir?
İglolar, soğuk ve zorlu Arktik koşullarında şaşırtıcı bir şekilde sıcak bir barınak sağlar. İlginci, bu kar ve buz yapıları, içerideki sıcaklığı nasıl koruyabildikleridir; çünkü kar ve buz genellikle soğuğu düşündürür.
Öncelikle, karın işlenebilir ve kolayca taşınabilir bir malzeme olması, iglo inşası için idealdir. Doğru araçlara ve birkaç kişilik bir ekibe sahipseniz, bir igluyu inşa etmek sadece birkaç saat sürebilir. Arktik bölgelerde, bina yapmak için kullanılabilecek diğer malzemeler genellikle bulunmaz, bu nedenle kar bu halklar için pratik bir inşa malzemesidir.
Ayrıca, kar ve buzun mükemmel bir ısı yalıtımı sağladığını bilmek önemlidir. İçerideki sıcaklığın igloyu eritmesini önleyen şey, içerideki hava ve yapı malzemesi arasındaki ısı yalıtımıdır. İçerideki insanların vücut sıcaklığı, iglo içindeki havayı ısıtarak, kar ve buzun erimesine neden olmaksızın bir ısınma etkisi yaratır.
Bir battaniyeye sarıldığınızda hissettiğiniz sıcaklık, battaniye tarafından yayılan ısı değil, vücut ısınızla sıkışan havanın zamanla ısınmasından kaynaklanır. İglu da benzer bir prensibe dayanır. İçerideki hava, içerideki insanların vücut sıcaklığından etkilenerek zamanla ısınır, bu da iglo içinde sıcak bir ortam yaratır. Yani, iglunun içinde yaşayanlar, aslında bir çeşit “yaşayan fırın” görevi görürler.
Sıcaklıktan dolayı iglonun iç kısmının zamanla erime riski olabilir, ancak dışarıdaki soğuk, bu erimenin tamamen gerçekleşmesini engeller (veya en azından iglonun kullanım süresinden daha uzun süre engeller). İglunun iç kısımları zamanla erirse bile, bu halklar genellikle sürekli olarak iglu içinde kalmazlar. Eskimolar, avlanmak veya diğer faaliyetler için dışarıya çıktıklarında, iç kısımların erimesi dışarıdaki soğuk nedeniyle durur ve iglo kendi dayanıklılığını artırır.
İlginç bir şekilde, iyi bir iglu inşa etmenin bir adımı, iç kısımların inşa sonrasında hafifçe eritilmesi ve ardından donmasına izin verilmesidir. Bu, iglunun dayanıklılığını artırarak ek bir direnç sağlar.
İglunun iç kısımlarındaki sıcaklık, dışarıdaki soğuk ile içerideki sıcaklığın dengelemesi sonucu korunur. İglular genellikle kalıcı değildir, ancak dayanıklılıkları ve sıcaklık koruma yetenekleri, bu halkların yaşam tarzlarına mükemmel bir uyum sağlar.